12.12.06

* Ağustos dolunayı ve bir şiir

Ağustos dolunayını (“Green Corn Moon, Corn Moon, Sturgeon Moon”) daha huzurlu geçirmek istedim, ama dün gece sanki her zamankinden daha aydınlık, sanki içimize biraz olsun huzur verebilmek, bizleri alıp hayallere taşıyabilmek için her zamankinden daha çok çaba sarfedermiş gibi bir hali olan dolunay sanki buraları ve bizleri en son bıraktığı gibi bulamamış olmanın huzursuzluğunu yaşıyordu.

Her gün gelen onlarca deprem mesajı arasında nasıl olduysa bir arkadaşımdan gelen ve yine içindeki duygu ve anlama hayran kaldığım, şairine hayranlık duyduğum bir şiiri sizlerle paylaşmak istedim.

GÜNDELİK SEVİ ŞARKISI

Sakın ha sevme beni
Sahip olduğun gölgen gibi
Gün batarken yiter yavaştan gölge
Ve benim sana göz kulak olmam gerek
Ta ilk horoz sesine dek.

Ve sakın ha sevme, yastık gibi
Düşlerine eşlik eden,
Ama gündüz zor gördüğün.
Ve sakın sevme pirinç gibi
Yalnız yediğin sürece düşündüğün
Ve tatlı söz gibi de sevme
Havada dağılıp giden.
Yürekten bir düş gibi sev
Gece yaşamın gibi
Gündüz umut ışığın
Yeryüzünde hiç ayrılmadığın
Küçük bir gümüş parçası gibi
Ve uzun bir yolculukta
Sonsuza dek yoldaşın olan
Kabak bir matara gibi sev
Sağlamsa eğer su taşıdığın,
Kırılmışsa çalgı yaptığın,
Kabak bir matara gibi.

Flavien Renaiva

Hüznün ayı Eylül de geldi kapımızı çaldı işte.

Sevinç ve mutluluklar yanında acı ve hüzünleri de hayatımızın bir parçası olarak kabul edebilecek kadar güçlü olabilmek ümidiyle...

Hayata iyi bakın

Blueman

27.08.1999

Hiç yorum yok: