16.8.07

* Tanrı ile söyleşi

Hoşuma gitmişti ve tercüme etmiştim...


..............

“İçeri gir” dedi Tanrı. “Demek benimle konuşmak istiyorsun!”

“Eğer zamanınız varsa” dedim.

Tanrı gülümsedi ve şöyle dedi: “Benim zamanım sonsuzluktur ve herşeyi yapmak için yeterlidir. Bana sormak istediğin ne gibi soruların var?”

“İnsanoğlu hakkında sizi en çok şaşırtan nedir?”

Tanrı cevap verdi: “Çocuk olmaktan sıkılmaları, büyümek için acele etmeleri ve sonra tekrar çocuk olmayı özlemeleri. Para kazanmak için sağlıklarını kaybetmeleri, sağlıklarını tekrar kazanmak için paralarını kaybetmeleri. Endişe içinde geleceği düşünerek, şu anı unutmaları, böylece ne şu anı, ne de geleceği gerektiği gibi yaşayamamaları. Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamaları ve sanki hiç yaşamamış gibi ölmeleri.”

Tanrı ellerimi tuttu ve bir süre sessizlik içinde kaldık. Sonra şöyle bir soru yönelttim: “Bir aile olarak çocuklarına vermek istediğin birkaç hayat dersi var mıdır?”

Tanrı bir gülümseme ile cevap verdi: “Herhangi birinin kendilerini sevmesini sağlayamayacaklarını öğrenmeleri. Tüm yapabilecekleri, herhangi birinin kendilerini sevmesine izin vermektir. En değerli olanın hayatlarında nelerin olduğu değil, kimlerin olduğu gerçeğini öğrenmeleri. Kendilerini başkaları ile karşılaştırmanın iyi olmadığını öğrenmeleri. Herşey tamamen kendi hak ettiklerine göre bağımsız olarak değerlendirmeye alınacaktır, grup halinde ve karşılaştırmalı bir yönteme dayalı olarak değil. Zengin olmanın en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyacı olmak anlamına gerçeğini öğrenmeleri. Sevdiğimiz kişilerde derin yaralar açmanın sadece saniyeler ve onları onarmanın ise yıllar aldığını öğrenmeleri. Bağışlayıcılığı uygulama yoluyla bağışlayıcı olmayı öğrenmeleri. Kendilerini çok seven, ancak sadece duygularını nasıl göstereceklerini ve sevgilerini nasıl ifade edeceklerini bilmeyen birçok insan bulunduğunu öğrenmeleri. Paranın mutluluk dışında herşeyi satın alabileceğini bilmeleri. İki insanın aynı şeye bakıp tamamen farklı şeyler görebileceklerini öğrenmeleri. Gerçek bir dostun kendileri hakkında herşeyi bilen ve buna rağmen kendilerini seven kişi olduğunu bilmeleri. Her zaman başkaları tarafından bağışlanmanın yeterli olmadığını, kendi kendilerini de affetmek zorunda olduklarını bilmeleri.”

Orada bir süre daha oturarak o anın tadını çıkarmaya çalıştım. O’na bana ayırdığı zaman ve şimdiye kadar benim ve ailem için yaptıklarına teşekkür ettim.

Dedi ki “Her zaman. Ben günün 24 saati buradayım. Tüm yapman gereken beni sormaktır ve ben sana cevap veririm.”

Hayata iyi bakın

Blueman

15.03.2001

Hiç yorum yok: