23.10.07

* Ağustos'da Rapsodi

Ünlü Japon yönetmen Akira Kurosawa’nın "Ağustos'da Rapsodi" adlı filminin bir sahnesinde, kocası 9 Ağustos 1945 Nagasaki atom bombası saldırısı sırasında ölmüş olan çok yaşlı bir Japon kadınına, yine aynı gün ve aynı sebeple kocasını kaybeden aynı yaşlardaki bir arkadaşı ziyarete gelir. İki kadın zaman zaman biraraya gelmekte ve birbirlerini saygıyla selamladıktan sonra geleneksel kıyafetleri içinde karşılıklı yere cömelip, dakikalarca, hatta bazen saatlerce karşılıklı suskun bir şekilde oturmaktadırlar. Sonra yine saygıyla selamlaşıp, bu güzel birliktelik için birbirlerine minnetlerini sunar ve ayrılırlar. Tüm ziyaret boyunca tek kelime konuşmamışlardır. Sadece birarada bulunmuş, birlikte nefes almış, belki de sıkıntılarını birlikte atmış, esen rüzgarı birlikte hissetmiş, kuş seslerini birlikte dinlemişlerdir. Nice acılara tanıklık etmiş gözleri bir dost görünce huzur bulmuş, nice gerilimler yüklenmiş bedenler birbirine dokununca sakinliğe ulaşmıştır.



Bilemiyorum, ben de anlamaya çalışıyorum.
Zaten çok hızlı bir teknoloji çağında yaşayan, kendimizce çok önemli işlerimiz nedeniyle ailelerimize, dostlarımıza asla yeterince zamanı ayıramayan, biraraya gelip de karşılıklı iki laf etme fırsatı bulunca da bu süreyi kendimizi, yaptıklarımızı, ettiklerimizi, işlerimizi, çocuklarımızı, hastalıklarımızı, türlü türlü dertlerimizi anlatmak ve bir şekilde deşarj olmak için kullanmaya çalışan çoğunluğumuz için böylesine bir arkadaşlık ve paylaşım şekli çok anlaşılmaz olmalı değil mi?

Hayata iyi bakın

Blueman

05.07.2004

Hiç yorum yok: