5.11.07

* Ağustos dolunayı ve zaman

Bir spor salonundaki koşu bantlarında koşan ve yürüyenler o süre içinde akıllarından neler geçirirler acaba? Kimbilir ne hayaller, ne problemler ve ne endişeler...

O 20 dakika veya yarım saati bile değerlendirmek için gösterge panosuna bir dergi dayayıp egzersiz boyunca birşeyler okumaya çalışanlar da var, uzak ufuklara dalıp gidenler de...

Ben dün ilk kez koşu bandının elektronik göstergesinde akıp giden saniyelere yoğunlaştım. Gözümü ayırmadan dakikalar boyunca birbirini takip edip duran saniyeleri ve bunu ifade eden kırmızı lambaların önceden ayarlanmış şekilde yanıp sönmelerini izledim.

Ve zamanın bir su gibi akışı karşısında hipnotize oldum.

Geri dönmeyi bir yana bırak... Durmayı bırak... Yavaşlamıyorlar bile.

O süre boyunca dakikada 170'e çıkan kalp atışlarım, kendilerine ayrılan kontenjanı birer birer dolduruyorlardı o geçen her saniye ile. Geçen her birkaç saniyede bir kırptığım gözkapaklarım doğduğumdan beri kimbilir kaçıncı milyon kere kırpılıyorlardı. Aldığım her nefesi bir sonraki takip ediyordu ve sonuncusuna kadar daha kaç tane kalmıştı?

Geride kalan her an bundan sonraki hayatın başlangıcıydı.



Her 28 günde bir geceleri aydınlatan dolunay sürüp giden bir döngüyü işaret ediyordu. Ve geçen bir 28 günü daha...

Hayatın değerini bilmenin ve her anını doyasıya yaşamaya çalışmanın önemini hatırlamak için alıp verdiğimiz nefeslere konsantre olup "farkına varmak" yeterli gibi geldi.

Hayata iyi bakın

Blueman

19.08.2005

Hiç yorum yok: