29.11.07

* Mart dolunayı ve tutulma

Mart dolunayı ay tutulmasını da beraberinde getiriyor. Bu muhteşem doğa olayını, yine doğa izin verirse ve yağmur bulutları aralanırsa izlemek harika bir fırsat olacak.
Geçmişte insanoğlunu inanılmaz derecede etkileyen, hatta belki de çok abartılı düşünce ve inançlara sevkeden bir doğa olayının artık teknolojiyle iyice "hızlanan" hayatlarımızda 1 saat 14 dakikalık kısa da olsa bir heyecan, bir güzellik ve bir doğayla bütünleşme hissi yaratmasını dilerim.

Hayata iyi bakın

Blueman

"Yarın saat 23.30'da dünya ve ay buluşuyor...
Bu yılın ilk tam ay tutulması yarın tüm Türkiye’den izlenebilecek.
Bu yıl iki kez yaşanacak ay tutulmasının ilki havanın açık olması halinde tüm Türkiye’de izlenebilecek. Yarın gece saatler 23.30’u gösterdiğinde ayın sol tarafı kararmaya başlayacak ve 00:44-01:58 saatleri arasında dünya ile ay birbirine "kavuşacak". Tutulmanın izlemeye değer bölümü 1 saat 14 dakika sürecek.
Tam tutulma sırasında atmosferden yansıyan ışık sayesinde ayın rengi koyu kırmızıdan sarıya dönüşecek. Ay tutulması dünyanın yuvarlaklığının bir kez daha gösterecek. Saatler 03:12 olduğunda ise ay, dünya ve güneşin bu nadir birlikteliği noktalanmış olacak.
Tutulma Avrupa, Afrika, Ortadoğu ülkeleri ve Asya’nın bir kısmından da görülebilecek. Bir sonraki benzer ay tutulması Türkiye’den ancak Haziran 2011’de gözlenecek.
Ay tutulmasını, çıplak gözle izlemenin zararı bulunmuyor. Bu nedenle gözlem için teleskoba, gözü korumak filtreye ihtiyaç duyulmayacak.

MİTLERE, EFSANELERE KONU OLDU

Antik çağlardan bu yana ilginç doğa olayları, çeşitli inanışları da ortaya çıkardı. Özellikle, güneş ve ay tutulmaları, insanlarda korku ve endişe yarattı, mitlere, efsanelere konu oldu ve tutulmalarla baş etme yolları denendi.
Bazı söylencelerde, ayın kararması, "aya saldırıldığı, düşmanların ayı saklaması, kötü ruhların ayı sarması veya yemesi ile ayın kötülüklerle mücadele etmesi" şeklinde yorumlandı. İnanışlar nedeniyle tutulmanın olduğu günler ayın tekrar aydınlanması için büyüler yapıldı, teneke, davul, tencereler çalınarak gürültü çıkartıldı, silah atıldı, dua edildi ve hatta aya kurban verildi.
Mısırlılar, ayın, güneşin ışığını habersizce alıp kullandığına, bunun üzerine kurulan yıldızlar mahkemesinin de aya gündüzleri görünmeyi yasakladığına inandı. Sadece ay tutulmalarında "açık görüşe" izin verildiği ve o gün ayın yeryüzüne inip arkadaşlarıyla görüştüğü düşünüldü.
Şamanizmde de, tutulmalarda kötü ruhların güneşin ve ayın etrafını sardığı düşünüldü ve karanlığın felaket getireceği inancıyla kötü ruhları kovmak için ay tutulmasında ateşler yakıldı, gürültü çıkarıldı.
Budizm ve Konfüçyus’a göre, kötü ruhların işi sanılan tutulmalar karşısında tepkili tapınma törenleri düzenleniyordu.
Altay Türkleri’nin bir efsanesinde de "yedi başlı dev" (Yelbeğen) ay ve güneşten öç almak için onları kovalıyor ve yiyordu. Altay Türkleri de ay tutulduğu zaman şöyle diyordu: "Yine Yelbeğen ayı yedi."

Milliyet Gazetesi - 02.03.2007

Hayata iyi bakın

Blueman

02.03.2007

Hiç yorum yok: