29.11.07

* Nisan dolunayı

Dün yoğun geçen bir haftasonunun ardından haftanın ilk günü akşamı olmasına rağmen yine kalabalık ve koşuşturmalı metropol meydanının renk renk aydınlatmaları arasından başımı kaldırıp bulutsuz bahar gökyüzünde asılı duran o muhteşem pırıltılı dolunayı gördüğümde, yaklaşık bir aylık bir ayrılığın ardından onu özlemiş olmanın yanında önümüzdeki güzel bahar günlerinin, ılık ılık esip içimizi çocukça bir heyecanla dolduracak çiçek kokulu bahar rüzgarının heyecanını da duydum. Bu duyguyu da çok özlemişim. Artık günler daha uzun, ışığımız daha bol olacak. Seçim gerginlikleri, yeni savaş ve yıkım ihtimalleri, yaşam mücadelesi ve türlü sıkıntılarla ağırlaşan düşüncelerimiz, koyu renkli ve ağır kış kıyafetlerinin yerini rengarenk, ince ve hafif yazlık kıyafetlere bırakması gibi, umarım daha hafif, çocuksu, neşeli, umut dolu ve çok renkli düşüncelere, duygulara bırakır yerlerini...

Baharı Beklerken Yazılmış Şiir

O günü görmek için sade bekleyeceğiz,
Göreceğiz bir sabah yeşil tomurcukları.
Hazırlanıyor gibi, gökyüzü, ufuk, deniz,
Bir sabah dökülecek baharların baharı.
Bu bahar yalnız mesut günler taşımaktadır,
Başbaşa kalacağız kenarında bir suyun,
Göz alabildiğine yeşil uzanan çayır,
Bir saadet içinde sessiz otlayan koyun.
Bu bahar güleceğiz en içten bir sevinçle,
Bir melek ordan bize uzatacak elini.
-Beni bırakma kalbim, kalbim sen bana söyle.
Ümitlerin en güzelini!..

Ziya Osman Saba

Sabahları ofise gitmek üzere servis beklediğim mahalle arası sokakta bu sıralar her sabah selamlaştığım bir ağacın o bir buçuk metre kadar uzamış, üzerindeki daha küçük dalları budanmış veya kırılmış dalının en ucundaki ufacık bir alana dipdibe dizilmiş, o beş santim boyundaki bembeyaz ve patlamaya hazır tomurcukların mavi gökyüzüne uzanma ümidi...

Ziya Osman Saba’nın hüzünlü ve duyarlı hayatının güzelliğe ve iyiliğe ait o hiç bitmeyen ümidi...

Ümit hayatınızdan hiç eksilmesin.

Hayata iyi bakın

Blueman

03.04.2007

Hiç yorum yok: