19.11.07

* Temmuz dolunayı

"Out of office" cevaplarının ardında, hayatın yükünü taşırken biraz olsun durup nefeslenmek için denize, güneşe, yeşile koşmuş ruhların tatil hikayeleri var büyük ihtimalle. Akşamın serinliğini getiren bir esinti ile birlikte kekik kokulu bir yamaçtan aşağı hızla iniyor, ağaçlarda olgunlaşmış meyveleri yalayarak geçiyor, bir martı ile birlikte denize pike yapıp, tam suyun üzerinden, kırılan dalgaların uçlarından havaya saçılan tuzlu damlacıkları yüzümde hissederek, batmakta olan güneşe doğru yol alıyorum... azalan gün ışığının ardından floresan lambaları bir bir yakılan bir ofiste...

Can baba daha güzel ifade etmiş... Varolmanın bazı anlarda ne kadar da hafif olabildiğini...



ayışığı sonatı

"alnımda bir ağustos böceği
yapraktan bedenim
ağaçtan bademim
bu zincirinden boşanmış poyrazda
uçuyoruz dolunaya doğru
yel yepelek yelken kürek
uçuyoruz ağaçlar evler duvarlar
uçuyoruz peribacaları
Allah’a emanet kula selamet
toprak da ayaklandı
bahçeler tarlalar
çiçekleri sarı yeşilleriyle
ardımızdan Kızlan'daki yel değirmenleri
Alavra'da doludizgin yaban eşekleri
burunlar koylar bükler
dağlardaki devanaları
Balıkaşıran'da kopuyoruz anakaradan
uçuyoruz mehtapta
acemaşiran faslı okumaya dolunayda."

Can Yücel

Hayata iyi bakın

Blueman

10.07.2006

Hiç yorum yok: